Ceza hukuku, kanunlarda suç veya kabahat teşkil eden fiilleri ve bunların karşılığında yine kanunlarda öngörülen yaptırımları genel özellikleriyle veya tek tek ele alan kamu hukuku dalıdır. Bir suç işleme şüphesi altında olan bireylerin gözaltı, adli kontrol, tutuklanma gibi hürriyetini kısıtlayan ve yargılanma sonunda açıklanması geri bırakılmış veya ertelenmiş olsa dahi para veya hapis cezası ile karşı karşıya kalma, adli sicil kaydının oluşması ihtimali nedeniyle günlük hayatlarını, iş bulma ve çalışma koşullarını dahi etkileyebilecek sonuçlar doğuracak ceza yargılamasının ciddiyeti ile orantılı olarak, konuya hakim avukatlarca şikayet veya savunma hakkının kullanımının önem taşıdığı şüphesizdir.
Ceza Hukuku Temel Kavramlar
Şüpheli, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 2. Maddesinde “soruşturma evresinde suç şüphesi altında bulunan kişiyi ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır. Diğer bir deyişle, ceza hukuku bakımından hakkında suç şüphesi olan kişi, soruşturma evresinde şüpheli olarak adlandırılmaktadır. Savcılık tarafından hakkında soruşturma faaliyeti yürütülen kişi, soruşturma evresi bitene kadar şüpheli olarak adlandırılmaktadır ve bu kişi hakkındaki delillerin niteliği ne olursa olsun, suçu işlediği delillerden açıkça anlaşılsa bile iddianame vasıtasıyla hakkında dava açılana kadar kişi şüpheli konumundadır.
Şüpheli hakları
- Şüpheliye hakkında başlatılan soruşturmanın konusu ve detaylarından bahsedilmelidir.
- Yakalanan veya gözaltına alınan şüphelinin yakınlarından istediği kişiye haber verebilme hakkı bulunmaktadır.
- Şüphelinin avukat tutma ve hukuki yardımdan yararlanmak hakkı vardır.
- Şüpheden kurtulmak için somut delillerin toplanmasını isteyebilir ve lehe olan delilleri sunabilir.
- Şüphelinin savunmada hazır bulunma ve savunmasını hazırlamak için zaman talep etme hakkı vardır.
- Şüphelinin susma hakkı vardır.
Soruşturma, bir suç işlendiğine dair bildirim (şikayet/ihbar) alan savcılık, bununla ilgili hemen soruşturma başlatır. Soruşturma aşamasının en temel amacı, yargılamaya değer bir şüphenin olup olmadığını kontrol etmek, varsa delilleri toplamak ve oluşturduğu dosyayı yargılama yapacak olan mahkemeye sunmaktır. Buna kamu davası açmaya yer olup olmadığına karar vermek diyebiliriz.
Sanık, ceza davasında yargılanan kişidir. Davanın kovuşturma aşamasına geçmesiyle birlikte yargılanan kişi şüpheli sıfatından sanık sıfatına geçmiş bulunur. Davada aynı zamanda herhangi bir suçla yargılanan birden fazla kişinin olması durumunda davada birden fazla sanık olabilmektedir.
Sanık hakları
- Öncelikle sanık ne ile suçlandığını öğrenme hakkına sahip olup suçun konusu ve detaylarından bahsedilmelidir.
- Yargılanmada kullanılan dili bilmediği takdirde tercüman tahsis edilmelidir.
- Sanık savunmasını özgür iradesiyle yazılı veya sözlü olarak yapabilir veya susma hakkını kullanabilir.
- Sanığın avukat tutma hakkı vardır. İsterse özel bir avukat tutabilir isterse de barodan ücretsiz bir avukat görevlendirilebilir.
- Sanık dava sonrasında verilen kararı temyiz etme hakkına sahiptir.
- Sanığın susma hakkı vardır.
Kovuşturma, şüpheli hakkında yapılan soruşturma neticesinde düzenlenen iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesiyle başlayan yargılama sürecini ifade eden kovuşturma, iddianamenin kabulüyle başlayıp hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreyi tanımlamak üzere kullanılır. Kovuşturma evresi, savcılık tarafından hazırlanan iddianamedeki fiil ve fail hakkında yargılama yapılmasıdır. Kovuşturma, sadece ceza mahkemelerinin ceza davası hakkında yaptığı yargılamayı tanımlamak için kullanılan bir ceza muhakemesi hukuku kavramıdır.
Müdafi, ceza yargılamasında şüpheli veya sanıkların savunmasını yapan avukata denir. Müdafi, savunmasını üstlendiği kişiyi, sözlü veya yazılı olarak savunmak, soru yöneltmek, soruşturmanın genişletilmesini ve keşif yapılmasını istemek gibi yöntemler ile savunur.
Katılan, mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanlar, ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar şikâyetçi olduklarını bildirerek kamu davasına katılabilirler.
Tutuklu, kişi özgürlüğüne sınırlama getiren en ağır yargılama tedbiridir. Hakkındaki soruşturma veya kovuşturma devam etmekle birlikte, kaçma veya delilleri karatma şüphesi gibi nedenlerle tutukevine konularak hürriyeti kısıtlanan kişiye denir. Tutukluluk, soruşturma aşamasında şüpheli, kovuşturma aşamasında sanık hakkında uygulanan geçici bir tedbirdir.
Hükümlü, mahkemede yapılan yargılama neticesinde hakkında verilen mahkumiyet hükmü kesinleşen kişidir. Tutuklu ile hükümlü arasındaki temel fark, hükümlü hakkında kesinleşmiş bir ceza mahkumiyeti kararı olması nedeniyle hükmün infazı aşamasına geçilmiş olmasıdır.
Hapis Cezası, suç işleyen kişi hakkında mahkeme tarafından hükmedilen hürriyeti kısıtlayıcı cezadır. Hapis cezasının türleri; ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve süreli hapis cezasıdır. Hapis cezası, kural olarak ceza infaz kurumunda (cezaevinde) infaz edilir.
Adli para cezası, bir yaptırım olan ve mahkemelerce hükmedilen adli para cezası suç nedeniyle mağdur olan kişiye değil, devlet hazinesine ödenmesi gereken ceza türüdür.
Ceza Hukuku Avukatı
Ceza davalarında vekil olarak yer alan avukatın ceza hukukuna hakim ve bu konuda yetkin olması gereklidir. Ceza hukuku davaları önem gösterilmesi gereken davalar olup avukatın bu doğrultuda dosyaya gereken dikkat ve özeni göstermesi gerekir. Ceza hukuku avukatının, bir hak ihlalinin oluşmaması sebebiyle müvekkilinin talepleri konusunda müvekkili ile sağlam ve sağlıklı bir iletişim kurması gerekir. Ceza avukatı ya da ceza davası avukatı, Gaziantep ceza hukuku avukatı, yaralanma avukatı, Gaziantep ceza avukatı, ceza avukatlığı, en iyi ceza hukuku avukatı gibi ifadelerin genel olarak ceza hukuku alanında deneyimi ifade eden sözcükler olduğunu belirtmeliyiz. Bu nedenle arayışlarınıza istinaden ceza hukuku avukatı, ceza davası dilekçe avukatı ve ceza avukatı olarak bilinen bir avukattan yardım alınması ve sürecin sonuna kadar ceza avukatı ile çalışılması oldukça önemli ve davanın seyri açısından elzemdir.
ENK Hukuk&Danışmanlık Bürosu olarak, müvekkillerimize Ceza Hukuku kapsamında verdiğimiz hizmetlerimiz;
- Şikayet dilekçesi ve eklerinin hazırlanması
- Kolluk ve savcılıkta ifade alınma sırasında hazır bulunulması
- Tutuklama ve koruma kararlarına itiraz edilmesi
- İstinaf ve temyiz dilekçelerinin hazırlanması ve başvuruların yapılması
- Cezaevinde hükümlü ve tutuklu ziyaretlerinin yapılması
- Soruşturma aşamasında savcılık tarafından verilen takipsizlik kararlarına itiraz edilmesi
- Trafik kazalarından kaynaklanan ceza davaları, kusur oranına karşı itiraz ve tespitler
- Kambiyo (Çek yasası) Fikri ve Sınai Mülkiyet haklarından kaynaklanan cezai takipler ve davalar
- Sabıka kayıtlarının ve sicillerin zaman aşımı vs. hukuki nedenlerle silinmesi talepleri
- İcra iflas hukukundan ve diğer özel kanunlarla düzenlenen cezai müeyyideler için şikayet ve dava takibi
- Yaşama karşı suçlar: kasten adam öldürme davası, taksirle adam öldürme davası
- Vücut dokunulmazlığına karşı suçlar: Kasten yaralama davası, taksirle yaralama davası
- Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar: Cinsel saldırı davası, cinsel istismar davası, cinsel taciz davası
- Özgürlüğe karşı suçlar: Tehdit davası, şantaj davası, konut dokunulmazlığının ihlali davası
- Onura karşı suçlar: Hakaret davası
- Özel yaşama karşı suçlar: Kişisel verilerin kaydedilmesi davası, özel yaşamın gizliliğini ihlal davası
- Malvarlığına karşı suçlar: Hırsızlık davası, yağma davası, dolandırıcılık davası, mala zarar verme davası,
- Kamu güvenine karşı suçlar: Belgede sahtecilik davası, belgenin düzenlenmesinde yalan beyan davası,
- Kamu barışına karşı suçlar: Suçu ve suçluyu övme davası, örgüt kurma ve yönetme davası,
- Ekonomiye ilişkin suçlar: İhaleye fesat karıştırma davası, tefecilik davası,
- Bilişim suçları: Bilişim sistemine girme davası, kredi kartını kötüye kullanma davası,
- Kamu idaresi güvenilirliğine ve işleyişine karşı suçlar: Zimmet davası, irtikap davası, rüşvet davası, görevi kötüye kullanma davası