4721 sayılı Türk Medeni Kanununda ayrıntılı olarak düzenlenmiş olan Miras Hukuku, gerçek kişinin ölmesi veyahut gerçek kişinin gaipliğine karar verilmesi durumunda; ölenin veya gaiplik kararı verilen kişinin maddi değeri olan her türlü hak ve borçlarını düzenleyen hukuk dalıdır. Ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi sonucunda mirası (terekesi) mirasçılara geçen kimseye mirasbırakan (muris), mirasbırakanın parayla ölçülebilen hak ve borçlarının tümüne miras, miras bırakanın ölümü üzerine terekenin intikal ettiği kişiye mirasçı denir. Gerek gerçek kişiler gerek tüzel kişiler mirasçı olabilir.
Hukukumuzda mirasçılar yasal mirasçı ve atanmış mirasçı olarak ikiye ayrılmaktadır.
- Yasal mirasçı: Bir kimsenin vefatından sonra geride bıraktığı menkul ve gayrimenkul mallar ve diğer haklar aksine düzenleme yapılmadıkça bu kişinin yasal mirasçılarına kalmaktadır. Yasal mirasçıların kimler olduğu ve bu kişilerin miras payları Türk Medeni Kanununda düzenlenmiştir. Buna göre yasal mirasçılar; mirasbırakanın kan hısımları, evlatlık, altsoy ve sağ kalan eştir. Dolayısıyla mirasbırakanın çocukları, torunları, anne babası, büyükanne büyükbabası, sağ kalan eşi, evlatlığı ve nihayetinde miras bırakmaksızın ölmesi halinde devlet yasal mirasçılarıdır.
- Atanmış mirasçı: Mirasbırakan kendi özgür iradesi ile mirasının bir kısmını veya tamamını belirli bir kişiye bırakırsa bu kişiye atanmış mirasçı denilmektedir. Diğer bir anlatımla atanmış mirasçı, mirasbırakanın kendi tasarrufu ile miras bıraktığı kişidir. Atanmış mirasçılık, mirasbırakan tarafından atanmış mirasçı lehine bir vasiyetname düzenlenmesi ile mümkün olacaktır.
Mirasçılık belgesi (Veraset ilamı ) ve intikal işlemleri
Mirasbırakanın ölümü anında sahip olduğu bütün malvarlıkları terekeyi ifade etmektedir. Tereke ise genel olarak mirasbırakanın sahip olduğu mallar, alacaklar, haklar ve borçlardan oluşmaktadır. Mirasçılar tereke üzerinde tasarrufta bulunmak yahut işlem yapmak istediklerinde kamu kurumları ve özel kuruluşlar, mirasçı olduklarını ispatlayan belge istemektedir. Mirasçıların mirasçılığını ispat eden bu belgeye “mirasçılık belgesi” veya “veraset ilamı” denir. Mirasçılık belgesine ilişkin hükümler Türk Medeni Kanununun 598. Maddesinde “ Başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir” şeklinde bahsedilmektedir. Mirasçılık belgesi resmi bir belge olmakla birlikte mirasçılık sıfatının varlığına karine oluşturur. Yani, mirasçıların gerçekten mirasçı olduklarına ilişkin bir ön kabul mahiyetindedir. Ancak belirtilmelidir ki mirasçılık belgesinde yer alan hususların aksi her zaman ispat edilebilir ve aksi ispat edilinceye kadar geçerlidir.
Mirasçılık belgesi, mirasbırakanın ölümünün ardından talep edilebilecek bir belge olup, mirasçılardan birinin yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesi veya bütün noterlerden alınabilir. Ancak mirasçılardan en az birisi yabancı uyruklu ise başvuran kişi T.C. vatandaşı olsa bile belge noter tarafından düzenlenemez. Ayrıca ilgili nüfus kayıtlarının yeterince açık olmadığı ve bundan dolayı mirasbırakan ile soybağının veya yasal mirasçıların, sistemdeki nüfus kayıtları aracılığıyla tespit edilemediği durumlarda da mirasçılık belgesi noter tarafından düzenlenemez. Böyle bir durumun varlığında mirasçılık belgesinin mutlaka sulh hukuk mahkemesine başvurularak alınması gerekmektedir.
Türk Medeni Kanunu madde 598’e göre mirasçılık belgesini yasal veya atanmış her mirasçı talep edebilir. Yani kan bağınız ve akrabalık ilişkileriniz dolayısıyla mirasçı olabileceğiniz gibi, mirasbırakan kişi sizi vasiyetnamesine dahil etmiş de olabilir. Bu belgeyi bir mirasçının bile talep etmesi yeterlidir, tüm mirasçıların birlikte hareket etmesine gerek yoktur. Sadece belgeyi talep eden kişi kendisinin mirasçı olduğunu göstermelidir, hakim diğer mirasçıları kendisi araştıracak ve belgeye dahil edecektir. Mirasçılık belgesinin istemi için açılan dava çekişmesiz yargı işlerinden olup davalı gösterilmeden hasımsız olarak açılmaktadır.
Vasiyetname
Bir kimse öldükten sonra kendisine ait menkul, gayrimenkul, hak ve alacaklarının akıbetini ölmeden önce düzenlemek isteyebilir. Zira ölen kişiye ait mallar, başka bir şekilde tasarrufta bulunulmadığı sürece Türk Medeni Kanununda düzenlenen oranlara göre mirasçılara intikal edecektir. Ancak bazı durumlarda kişi öldükten sonra mallarının bu oranlara göre değil de kendi arzu ettiği şekilde mirasçılara veya başka kişilere geçmesini isteyebilir. Bu durumda kişi ya vasiyetname düzenlenmesi ya da miras sözleşmesi yapabilir. Gaziantep miras avukatı olarak vasiyetname hazırlanması ve akabinde çıkabilecek davalara ilişkin hukuki hizmet vermekteyiz.
Vasiyetname yapabilmek için 15 yaşını doldurmuş olmak ve ayırt etme gücüne sahip olmak gerekmektedir. Türk Medeni Kanununun 531. Maddesinde “Vasiyet, resmi şekilde, mirasbırakanın el yazısı ile ya da sözlü olarak yapılabilir” demek suretiyle vasiyetnamelerin üç şekilde yapılabileceği düzenlenmiştir.
- Resmi vasiyetname: İki tanığın katılımı ile resmi memur tarafından düzenlenir. Resmi memur noter, sulh hukuk hakimi veya kanunla kendisine yetki verilmiş diğer bir görevli olabilir. Mirasbırakan arzularını resmi memura bildirir ve bunun üzerine memur, vasiyetnameyi yazar veya yazdırır ve okuması için mirasbırakana verir. Vasiyetname daha sonrasında mirasbırakan tarafından okunup imzalanır. Memur vasiyetnameyi tarih koyarak imzalar. Vasiyetnameye tarih ve imza konulduktan hemen sonra mirasbırakan, vasiyetnameyi okuduğunu, bunun son arzularını içerdiğini memurun huzurunda iki tanığa beyan eder. Tanıklar bu beyanın kendi önlerinde yapıldığını ve mirasbırakanı tasarrufa ehil gördüklerini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar. Vasiyetname içeriğinin tanıklara bildirilmesi zorunlu değildir. Mirasbırakan vasiyetnameyi bizzat okuyamaz veya imzalayamazsa, memur vasiyetnameyi iki tanığın önünde ona okur ve bunun üzerine mirasbırakan vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan eder. Tanıklar da vasiyetnamenin mirasbırakanın son arzularını içerdiğini beyan ettiğini vasiyetnameye yazarak altını imzalarlar. Resmi vasiyetnameyi düzenleyen memur, vasiyetnamenin aslını saklamakla yükümlüdür.
- El yazılı vasiyetname: Yapıldığı yıl, ay ve gün gösterilerek başından sonuna kadar mirasbırakanın el yazısı ile yazılmış ve imzalanmış olması zorunludur. El yazılı vasiyetname, saklanmak üzere açık veya kapalı olarak notere, sulh hakimine veya yetkili memura bırakılabilir.
- Sözlü vasiyetname: Mirasbırakan; yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlar yüzünden resmi veya el yazılı vasiyetname yapamıyorsa, sözlü vasiyet yoluna başvurabilir. Bunun için mirasbırakan son arzularını iki tanığa anlatır ve onlara bu beyanına uygun bir vasiyetname yazmaları veya yazdırmaları görevini yüklenir. Yazılan belgeyi ikisi birlikte vakit geçirmeksizin bir sulh veya asliye mahkemesine verirler ve olağanüstü durumu hakime beyan ederler. Tanıklar daha önce bir belge düzenlemek yerine vakit geçirmeksizin mahkemeye de başvurup mirasbırakanın son arzularını tutanağa geçirtebilirler. Mirasbırakan için sonradan diğer şekillerde vasiyetname yapma olanağı doğarsa, bu tarihin üzerinden bir ay geçince sözlü vasiyet hükümden düşer.
Vasiyetin hükmünü yitirmesi
Vasiyet;
- Vasiyetten dönme
- Vasiyetnamenin yok olması
- Sözlü vasiyette bir aylık sürenin kaçırılması
- Vasiyetin mahkeme kararıyla iptali ile hükmünü yitirir.
Miras Hukuku Avukatı
Miras davalarında vekil olarak yer alan avukatın miras hukukuna hakim ve bu konuda yetkin olması gereklidir. Miras hukuku davaları önem gösterilmesi gereken davalar olup avukatın bu doğrultuda dosyaya gereken dikkat ve özeni göstermesi gerekir. Miras hukuku avukatının, bir hak ihlalinin oluşmaması sebebiyle müvekkilinin talepleri konusunda müvekkili ile sağlam ve sağlıklı bir iletişim kurması gerekir. Miras avukatı ya da miras davası avukatı, veraset ve intikal işlemleri avukatı, mirasçılık belgesi avukatı, Gaziantep miras avukatı, miras avukatlığı, en iyi miras hukuku avukatı, vasiyetname avukatı gibi ifadelerin genel olarak miras hukuku alanında deneyimi ifade eden sözcükler olduğunu belirtmeliyiz. Bu nedenle arayışlarınıza istinaden miras hukuku avukatı, miras davası dilekçe avukatı ve miras avukatı olarak bilinen bir avukattan yardım alınması ve sürecin sonuna kadar miras avukatı ile çalışılması oldukça önemli ve davanın seyri açısından elzemdir.
ENK Hukuk&Danışmanlık Bürosu olarak, müvekkillerimize Miras Hukuku kapsamında verdiğimiz hizmetlerimiz;
- Vasiyetname ve miras sözleşmelerinin hazırlanması
- Vasiyetnamenin iptali davası açılması ve hukuki sürecin takibi
- Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin hazırlanması ve miras taksimi sözleşmelerinin hazırlanması
- Mirastan feragat sözleşmelerinin hazırlanması
- Mirasçılık belgesinin alınması ve mirasçılık belgesinin iptali davaları açılması
- Miras hukuku danışmanlık hizmeti verilmesi
- Mirasın reddi davaları açılması ve hukuki sürecin takibi
- Mirastan feragat ve çıkarılma davalarının açılması
- Ölüme bağlı tasarrufların iptali davaları açılması
- Muris muvazaası davalarının açılması ve hukuki sürecin takibi
- Tenkis davalarının açılması
- Miras sebebiyle istihkak davaları açılması
- Veraset ve intikal işlemlerinin yürütülmesi
- Ortaklığın giderilmesi (izale-i şüyu) davalarının açılması
- Ecrimisil davalarının açılması ve hukuki sürecin takibi
- Tereke davalarının açılması